Skip to main content

KIRIŞIKLIKLARA NE SEBEP OLUR

Kırışıklıklar size yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçasıymış gibi mi geliyor? Gerçek olan kırışıklıkların, çoğunu kontrol edebileceğimiz pek çok faktör tarafından ortaya çıkarıldığıdır. Normal, sağlıklı görünen cilt genellikle iyi nemlendirilmiş, dokusu pürüzsüz, eşit bir tona, bozulmamış bir bariyere ve cildi sıkı tutan kollajen ve elastin proteinlerine bol miktarda sahiptir.

Yaşlandıkça cildimiz doğal olarak daha ince, daha az elastik ve kendini çevresel hasarın günlük saldırılarından daha az koruyabilir hale gelir. Bu, cilt üzerinde kırışıklıklara, katlara ve çizgilere yol açar.

Yaşlanmanın görünür belirtileri, cilt yaşlanmasını etkileyen çevresel faktörler ve erken yaşlanmanın belirtilerini azaltma yolları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için okumaya devam edin.

YAŞLANMANIN GÖRÜNÜR BELİRTİLERİ

  • İnce çizgiler ve kırışıklıklar.

  • Pürüzlü, kuru ve kaşıntıya yatkın cilt.

  • Gevşek cilt-elastik dokunun (Elastin ve kollajen) kaybı cildin daha zayıf bir şekilde bağlanmasına sebep olur.

  • Eşit olmayan cilt tonu, pigmentasyon, koyu lekeler ve alacalı görünüm.

  • Kırılgan ve geçirgen cilt-epidermisin (cildin yüzey katmanı) ve dermisin (cildin epidermisin altındaki katmanı) incelmesi sonucu oluşur.

  • Morlukların daha kolay oluşması- daha ince kan damarları, daha ince ve az koruyucu cilt matriksi nedeniyle ortaya çıkar.

CİLDİNİZ YAŞAM DENEYİMLERİNİZİN ÖYKÜSÜNÜ ANLATIR.

Doğduğumuz zamandan beri ve tüm yaşamımız boyunca cildimiz eşzamanlı olarak ortaya çıkan pek çok iç ve dış unsura maruz kalır. Yaşlanmanın biyolojik ve klinik belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olan, vücudumuzun bu faktörlere nasıl yanıt verdiğidir.

Oksidatif ve anti-oksidatif süreçler tarafından oluşturulan serbest radikaller cilt hücrelerine hasar vererek yaşlanmaya sebep olurlar. Ne kadar fazla hasara yol açarlarsa kırışıklık ve yaşlanmanın diğer belirtilerinin ortaya çıkma olasılığı o kadar fazla olur. Bu serbest radikaller içlerinde UV ışınları, sigara, hava kirliliği, ozon ve beslenme de olan birçok çevresel faktör tarafından oluşturulurlar.

CİLT YAŞLANMASINDA ETKİSİ OLAN ÇEVRESEL FAKTÖRLER

1. GÜNEŞ RADYASYONU

Güneş ışınlarına maruz kalma cilt yaşlanmasının oksidatif stres ve inflamasyon yoluyla oluşan bir numaralı sebebidir. Hem cildin en derin katmanlarına kadar penetre olan UVA ışınları hem de güneş yanığına sebep olan UVB ışınları sonunda erken yaşlanma ve kırışıklıklara yol açarlar. Ancak fotoyaşlanmanın aslında maruz kalındığı zaman görünür bir değişiklik yaratmayan ancak zaman içinde biyolojik değişikliklere yol açan düşük doz UV radyasyonu tarafından meydana getirildiğini biliyor muydunuz? Gerçekte yüz yaşlanmasının %80’inin köpek gezdirmek, postayı almak, araba kullanmak gibi rastlantısal güneş maruziyeti olarak bilinen günlük, kronik güneş maruziyeti tarafından oluşturulduğuna inanılmaktadır.

2. HAVA KİRLİLİĞİ VE OZON

Araştırıcılar ultraviyole radyasyonundan sonra polisiklik aromatik hidrokarbonların (kömür, benzin, çöp ve tütünün yanması sonucu açığa çıkan kimyasallar), uçucu organik maddelerin (boyalar, kaplamalar ve araba egzozlarında bulunan), oksitlerin, parçacık maddenin, ozonun ve sigara dumanının ciltte önemli hasara yol açtığını bulmuşlardır. Kirlilik serbest radikallerin tehlikelerini de artırır. Bu kirleticiler oksidatif strese yol açarak, hücresel yapılara hasar vererek ve ciltte bulunan doğal antioksidanları tüketerek inflamasyon, hiperpigmentasyon (koyu lekeler), kollajen kaybı, ciltte dehidrasyon ve artmış duyarlılığa neden olabilirler.

3. SİGARA DUMANI

Sigarayı bırakmak için bir başka bir nedene gereksiniminiz var. Sigara içmek ciltteki serbest radikalleri artırır, özellikle ağız, üst dudak ve göz çevresinde yüz kırışıklıklarına sebep olarak normal yaşlanma sürecini hızlandırır. Sigarada bulunan nikotin kan damarlarının daralmasına neden olarak cildin en dış katmanlarındaki kan akımının bozulmasına yol açar. Daha az kan akımı sebebiyle cildiniz yeterince oksijen ve Vitamin A gibi önemli besinleri alamadığı için kuru ve mat bir cilt ortaya çıkar. Tütün dumanındaki 4000’den fazla kimyasalın çoğu ayrıca kollajen ve elastine de zarar verir. Sigara kullanımı aynı zamanda sivilce riskini artırır.

4. SICAKLIK

Çalışmalar UV radyasyonuyla birlikte sıcaklığın erken cilt yaşlanmasında rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Tekrarlayıcı ve uzun sıcak maruziyeti ciltteki koruyucu antioksidan düzeylerinin düşmesine ve kollajenin yıkımına neden olarak cildimizin yaşlanma sürecini hızlandırabilir. Soğuk havaya maruz kalmak cildin kuru ve dehidrate olmasına yol açarak yüzey çizgilerinin ve kırışıklıkların görünümünün artmasına sebep olabilir.

5. BESLENME

Vücudunuz ve cildiniz için ne yediğinizin önemi vardır. Araştırmalar antioksidanlardan zengin bir diyetin yaşlanma etkilerini geciktirebildiğini göstermiştir. Yüksek C vitamini alımı kırışıklıkların görülme olasılığını azaltırken, çok fazla şeker, yağ ve karbonhidrat kırışıklık olasılığını artırır. Meyve ve sebzelerden zengin bir diyet genel vücut ve cilt sağlığı için gereklidir.

6. STRES

Stres zihninizi, vücudunuzu ve cildinizi etkiler. Araştırmalar stresin kırışıklıklara yol açabildiğini ve kronik stresin erken yaşlanmaya katkıda bulunduğunu göstermiştir. “Savaş veya kaç” şeklindeki stres mekanizması önde gelen stres hormonu olan kortizolün üretimini tetikler ve ayrıca kollajen yıkımına sebep olur. Ne kadar stresliyseniz vücudunuz o kadar fazla kortizol üretir ve bedeninizdeki elastin ve kollajen üretimi, yıkım hızını karşılayamaz.

7. UYKU

Uyku bedeninizin yenilendiği ve cildinizden toksinleri uzaklaştırdığı zamandır. Son zamanlarda yapılmış bir çalışmada araştırıcılar iyi uyumayan insanların ince çizgiler, eşit olmayan pigmentasyon ve azalmış cilt esnekliği gibi cilt yaşlanması belirtilerine daha fazla sahip olduklarını bulmuşlardır. Araştırıcılar ayrıca kaliteli uyku uyuyanların güneş ve çevresel toksinler gibi cildi etkileyen stres etmenlerinin etkilerinden daha hızlı kurtulduklarını göstermişlerdir.

ERKEN CİLT YAŞLANMASI BELİRTİLERİNİ AZALTMA YOLLARI

Cildinizin nasıl yaşlandığını %80’den fazla bir oranda kontrol edebileceğinizi hatırlayın. Erken cilt yaşlanmasını önlemek için uzmanlar aşağıdaki ipuçlarını önermektedirler:

  • Günlük yaşamda cildinizi güneşten koruyun. Gölge arayın, örtünün ve geniş spektrumlu, SPF 50 olan bir güneş kremi her gün günlük kullanın. Güneş gözlüğü takmak göz kısmaya bağlı çizgileri azaltmaya yardımcı olabilir.

  • Sigara içmeyin. Kırışıklıklar tamamen yok olmasa bile kan akımının normale dönmesi cilt hücrelerine daha fazla oksijen ve besleyicilerin gelmesini sağlar ve inflamasyonu azaltır. Vitamin C ve E gibi antioksidanlar ve topikal retinoidler daha sağlıklı bir cilt renginin geri gelmesine yardımcı olabilir.

  • Sağlıklı ve dengeli bir diyetle beslenin. Araştırmalar şeker veya diğer rafine karbonhidratları çok fazla içeren bir diyetin yaşlanmayı hızlandırabileceğine işaret etmektedir. Bol antioksidan içeren meyveler ve sebzelerden zengin bir diyetle beslenmek erken cilt yaşlanmasına yol açan hasarın önlenmesinde yaşamsal önem taşır.

  • Düzenli egzersiz yapın. Çalışmalar orta derecede egzersizin dolaşımı iyileştirerek ve bağışıklık sistemini destekleyerek cilde daha genç bir görünüm vereceğini göstermektedir. Fiziksel olarak formda olmak, meditasyon ve derin nefes egzersizleri de stresi azaltmak için harika yollardır. Dış ortamdayken yaşlandırıcı güneş maruziyetine karşı korunmak için güneş kremi kullanmayı unutmayın.

  • Güzellik uykunuzu uyuyun. Uzmanlar ortalama bir erişkin için günde 7-9 saatlik gece uykusu önermektedirler. Yorgunluk cildinizde kendini belli eder.

  • Cildinizi nazikçe temizleyin. Ovuşturmak cildinizi tahriş edebilir. Sabun içermeyen bir temizleyiciyle nazikçe yıkamak cildinizi tahriş etmeden kirlilikler, makyaj diğer maddeleri uzaklaştırmanıza yardımcı olur. Cildin gece yenilenme sürecini optimize etmek için her gece makyajınızı çıkardığınızdan emin olun.

  • Günlük olarak cildinizi eksfoliye edin ve nemlendirin. Eksfoliyasyon cildinizi yenilemek için en iyi yollardan biridir. Serumlar ve nemlendiriciler suyu cildin içinde tutarak cildin nem bariyerini tekrar kazanmasına ve oksidatif hasarın önlenmesine yardımcı olur.

NEOSTRATA® SKIN ACTIVE Yaşlanmanın görünür belirtilerini düzeltmek için günlük cilt bakım rejimi :

TEMİZLEYİCİ

Maltobiyonik Asit dahil Polihidroksi Asitler (PHA’lar) içeren içeren NEOSTRATA® SKIN ACTIVE Canlandırıcı Yüz Yıkama Köpüğü cildi nazikçe eksfoliye ederek ve atıkları gözeneklerden uzaklaştırarak cilt dokusu ve berraklığını artırır. Aloe, papatya, salatalık ve biberiye özütü içeren konsantre bitkisel kompleks ile köpüklü formül cildi tazelemeye ve canlandırmaya yardımcı olur.

SERUM

Nemlendirmeden önce bir serum uygulamak cilde ekstra bir güç verir ve içerikleriyle koruyucu bir katman oluşturur. Neostrata® Skin Active 3’lü Etki Cilt Dolgunlaştırıcı Serum içerdiği daha dolgun bir görünüm için cildin nem matriksini hedefleyen bir amino asit türevi konsantresi olan AMINOFİL® ile elastikiyetini kaybetmiş cilt görünümüne hacim kazandırır. Glukonolaktonla cilt tonunu yeniler ve cildi pürüzsüzleştirir.

NEMLENDİRİCİ

En iyi yaşlanma karşıtı nemlendiriciler su kaybını önleyen ve cildi yenileyen besleyici içeriklerin kombinasyonunu içerenlerdir.

Gündüz için: NEOSTRATA® SKIN ACTIVE Matriks Destekleyici SPF30 Nemlendirici Krem. cildin görünümünü sıkılaştırmak ve ince çizgiler ve kırışıklıkları azaltmak için cildin nem matriksini hedefler. Cildin daha sıkı ve sağlıklı görünmesini sağlarken cilt dokusu ve eşit olmayan cilt tonunu düzeltir.

Gece için: NEOSTRATA® SKIN ACTIVE Yenileyici Yaşlanma Karşıtı Krem peptidler, meyve kök hücre özü Glikolik Asit’ ve Polihidroksi Asitlerin güçlü bir kombinasyonunu içerir.

GÖZ KREMİ

NEOSTRATA® SKIN ACTIVE Yoğun Göz Çevresi Bakımı gevşek göz çevresi cidinin görünümünü onarmak ve dolgunlaştırmak için çoklu mekanizmalar kullanır. NeoGlukozamin® içeren patentli içeriği ve canlandırıcı peptidler ile daha sıkı bir görünüm için destekleyici matriksi artırır. Kafein ve Hyalüronik Asit cildi nemlendirirken göz altı şişlik görünümünü azaltır. Kaz ayaklarını ve göz altı kırışıklıklarını azaltır.